Taha Kılınç`ın yeni kitabı ;Dalları Gökte Bir Ağaç” raflardaki yerini aldı. Yazar kitabın adını, ayetten ilham alarak belirlediğini ifade ediyor giriş yazısında. Ayrıca kitabın, hem yazılanlar için hem de okuyucular için bir dua niyetiyle kaleme alındığını belirtiyor. Dalları Gökte Bir Ağaç, akıcı üslubu ve nitelikli içeriği ile &`;Din nasihattir” buyruğunun diriltici nefesini her sayfasında hissettiriyor. Güzel sözlerin salih amellerle bir anlam ifade ettiğine değinen Kılınç, tutarlı ve istikrarlı bir Müsl

A5 Çizgili Defter 14,5 x 21 cm boyutunda Amerikan Cilt İnce Kapak 1. Hamur Beyaz Kağıt Köşeleri Oval Kesim

Demirhan Kadıoğlu Siyer Çocuk - İman serisi ile tüm minik okurlarımıza imanın şartlarını öğrenme ve öğretme imkanını bu seri ile sağlıyoruz. - Çocuklar her hikayeyi okuduklarında kendinden bir şeyler bulacak ve zihinlerinde yepyeni bir pencere açacaklar. İman serisi 6 yaş ve üzeri olan tüm minik okurlarımıza hitap etmektedir.

A5 Çizgili Defter 14,5 x 21 cm boyutunda Amerikan Cilt İnce Kapak 1. Hamur Beyaz Kağıt Köşeleri Oval Kesim

Kadrajına yalnızca hak ve sorumluluk dairelerini almaktan daha geniş bir fıkhî çalışmanın mahsulü bu eser, Müslüman ferdin devlet karşısında konumu, kişinin kendi ve başkaları üzerindeki hakları, kürtaj, sosyal güvenlik, tedavi ahkâmı, İslam'da hekimlik anlayışı ve zihniyeti üzerinde de duran bir perspektif içeriyor. Ana konu etrafında mahremiyet, nafaka gibi hüküm içeren hususlar ve adap başlığı altında sayılabilecek prensipleri de zikreden kitabın günümüz fıkıh çalışmalarından istifadeyle hazırlanmış ve y

“Kadın deyince aklımıza öncelikle üç kıymetlimiz gelir: Ayağının altında cennet yatan, başımızın tacı anamız, Sevincimizi, hüznümüzü paylaştığımız yol arkadaşımız eşimiz, ve ümidimiz, gözümüzün nuru olan kızımız. İnsan nesli onlar sayesinde devam eder. Yavrularımız, Allah sözünü ilk defa annelerinden duyar. Elleri öpülesi anneler yavrularını ninni gibi söyledikleri “lâ ilâhe illallah” kelime-i tevhidiyle uyuturlar. Çocuklarımız iyiyi, doğruyu ve güzeli ilk defa annelerinden öğrenirler. Allah ve Peygamber se

Bir Müslümana namazın kendisine nasıl farz olduğunu sorsak genellikle şunu demekle yetinir: “Bilmiyorum, ama Allah namazı gerçekten bize farz kıldı.” Aynı soruyu bir Yahudi veya Hıristiyana yöneltirsek onun cevabı da yukarıdakine benzer olur. Bunun sebebi her insanın çevresini taklit ederek öğrenme kabiliyetini geliştirmesidir. Elinizdeki eser, İslam'ın temel ibadetlerinden biri olan namazın tarihini, ne zaman farz kılındığını ve nasıl geliştiğini açıklayan bir kitaptır. Bunun yanı sıra İslam'daki namazın d

Bu kitap, Abdulfettâh Ebû Gudde’ye ait çeşitli konulardaki sohbetlerden oluşmaktadır. Ebu Gudde ele aldığı konuları akılcı, hikmetli ve güzel öğütlerle sohbet kıvamında anlatmaktadır. Yeri geldikçe dinî, sosyal, eğitimsel ve politik kaygılara da işaret etmeyi ihmal etmemektedir. Bu sohbetlerinde Allah ve Rasulü kendisine her şeyden daha fazla sevinceye kadar olgun bir mü’min olamayacak olan bir ümmetin Peygamberinden bahsetmektedir. O konuları ayetlerle ve Rasulullah’ın hidayetiyle bezenmiş olarak ahiret gü

Hadis ilminde geçerli olan ıstılahları (kavramları) bilmek, dinî ilimleri tahsil eden talebeler için bir zorunluluktur. Zira ıstılahlar, hadisin kabulü ve reddi için sağlıklı araştırma ve adil olan tek ölçüdür. Bu ilmin önemi ve talebelerin bu ilme olan ihtiyaçları nedeniyle bu alanda mutavvel, muvassat ve muhtasar olmak üzere onlarca eser yazılmıştır. Mustalahu’l-hadis ilmi ise sünnet-i mutahharaya hizmet eden ilimlerden en mühimi ve sünneti seniyye ile meşgul olanlar için en gerekli olan bir daldır. Elini

Bu kitapta, müfessir, kurra, muhaddis, fakîh, kadı, müftü, edip, tarihçi, nahiv ve lügat âlimi, zahit ve âbidler arasından fazileti bilinen, dini ve ilmi ile meşhur, hayatlarının tamamını ilme adamış, ilim için bekâr kalmış daha fazla ilim öğrenmek, dine hizmet etmek ve Müslümanlara faydalı olmak adına kendilerini mahrum bırakmış olan büyük ilim adamları ve din imamlarından bahsedilmektedir. Bu âlimler kendilerini eğitim ve öğretime adamak için evlenmemiş ve alternatifsiz sadece ilim için evliliği terk etmi

Muhammed Emin Yıldırım Siyer Yayınları “Şüphesiz ki bu Kur’ân en doğru yola iletir, iyi davranışlarda bulunan müminlere kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” [İsrâ 17/9]. Kulluk için yaratılan insan, asıl yurduna döneceği âna kadar bu âlemde bir yolcudur. Onun kaderi yürümek… Her yolcuya menzile varmak için dört şey gerekir: Harita, pusula, refîk, azık. Ey bu dünyadan ukbâya yürüyen yolcu! Haritan Kur’ân! Pusulan Sünnet! Refîkin Sahâbe! Azığın Sâdık Dostlardır! “Allah’ım! Kur’ân’ı göğsümün n

Özkan Öze Uğurböceği Yayınları Aşırı derece zeki ama bir o kadar da yaramaz idris takacı ve kankası tacettin taci, cimcime sınıf başkanı safinur tazenane, her yere altın kalpli papatya resimleri çizen lepiska saçlı mahpeyker çıtırak, haksızlığa hiç gelemeyen gözü kara cemile mürdüm ile sıra arkadaşı nefise gügüm, ismi sorulduğunda rüzgârda bir çiçek gibi titreyen zarafet abidesi ayşe melek, pek meraklı osman terazi ve çok acayip sıradışı bir öğretmen halis muhlis! Hepsi ve daha fazlası ümmüş pörtlek ortaok

Yüce Allah'ın varlığına yüceliğine ve muhteşemliğine şahitlik edebilmek için etrafımıza bakmamız yeterlidir. Tüm bitkiler ve hayvanlar gökyüzü ve yeryüzü görebildiğimiz ve göremediğim her toz zerresi bile Rabbimizin güzelliğini ve büyüklüğünü bize ispatlar. Bu kitapta meraklı mı meraklı Ali dostumuzla birlikte Allah'ı daha iyi tanıyacak; bazen bir kiraz ağacında bazen bir kar tanesinde bazen ise uçan bir arıda Allah'ın mucizelerini görüyor olacağız. Meraklı Ali ile Allah'ı daha iyi tanımak ister misin?

Meraklı Ali keşfetmeye devam ediyor! Serinin bu kitabında Meraklı Ali kutsal kitabımız Kuran'ı Kerim'i tanıyor. Çıktığı maceralarda kendisine bazen oyuncak askerler bazen de minik yengeç dostları eşlik ediyor. Meraklı Ali ile sıkılmadan eğlenceli bir şekilde öğrenmeye keşfetmeye ve her okuduğumuz satırda Allah'a daha da yakınlaşmaya hazır mısınız?

Meraklı Ali öğrenmeye devam ediyor. Serinin ikinci kitabında dostumuz Ali iki yakın arkadaşı Hamza ve Zübeyir ile çıktıkları hayali macerada âlemlerin peygamberi Kutlu Nebi Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam'ı en yakından tanıyorlar. Onun şefkatini görüyor onun mucizelerine tanık oluyorlar. Haydi sevgili okurlar hep beraber asrısaadete yolculuğa çıkıyoruz!

Meraklı Ali acaba bu sefer neyi keşfediyor? Daha evvel Meraklı Ali ile birlikte maceralara katılmış ve Allah'ı Peygamber'i Melekleri ve Kuran'ı tanımıştık. Şimdi sıra mekânların en güzeli olan Cennet'i tanımakta! Hadi Meraklı Ali ile birlikte hayal dünyasına dalalım ve Cennet'i tanıyalım!

Meraklı Ali ile birlikte hayallere dalmaya var mısın? Serinin bu kitabında Meraklı Ali hayal dünyasının derinliklerine gidiyor ve melekleri tanıyor. Sen de onunla birlikte maceralara katılıp meleklerle ilgili merak ettiğin soruların cevaplarını bulmaya hazır mısın? Hadi başlayalım!

Üstat Kadir Mısıroğluna göre tarih bilmek, bugünü anlamak ve yarına hazırlanmaktı. Tarihe sadece bir vakalar silsilesi olarak bakmamak gerektiğini söyledi ve olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurarak bir şuur inşası yapmaya çalıştı. Amacı, rahleyi tedrisatından geçenlere öğretmekten çok, şuur kazandırmaktı.Asıl işi gençlerle idi. Gençleri idealist bir anlayışla yetiştirmeye gayret etti. "İslamcı gencin el kitabı" eserinde şu cümlelere yer vermişti. "Aziz genç! Viyana önlerinden Çin seddine, Yemenden Kır

Allah, yerin ve göğün bütün imkânlarını insanın hizmetine verdi. Onu akıl nimetiyle donattı. Onu kendi haline bırakmayıp rahmetini elçiler vasıtasıyla insanlar arasında yaydı. Kimileri bu rahmeti gördü, duydu ve bildi. Rahmete nail olabilmek için O’na iman edip O’nun gösterdiği yola girdi. Kimileri ise aklını kullanmadı, rahmet elçilerine kulak asmadı, bilerek veya bilmeyerek rahmetten kovulan şeytanı yoldaş edindi. Peki biz modern hayatın içinde O’nun yolunda nasıl kalabiliriz? O’nu nasıl tanıyabiliriz? O’

KUDÜS Gecmişten Günümüze İmanın özünün oluşumunda ve ateşlenmesinde hep önde olan ve kıyamete kadar da bu vasfını yitirmeyecek şehir Kudüs... Müslümanlar'ın kendi aralarında vuku bulan kardeş kavgası, ölümden korkup dünyaya çok önem verme hastalığı yüzünden bu kutsal topraklardaki işgal karşısında Kudüs, onu tekrar adaletle yönetecek, özelde Müslümanlar'a ve genelde bütün insanlığa hizmet edecek bir yönetimi beklemektedir. Yeter ki "iman varsa imkân vardır" sözünü hayatımızın en önemli prensibi hâline getir